Ana sayfa 2000'ler 2001 Berlin is in Germany

Berlin is in Germany

1638
0

Berlin is in Germany

Berlin is in Germany, Berlin Duvarı yıkılmadan önce hapishane girmiş Doğu Berlin’li Martin’in hapishaneden çıktıktan sonra değişen ve gelişen Almanya’ya uyum sağlama mücadelesini anlatıyor. Martin’in eski yaşamını yeniden kurma girişimde Almanya’nın o dönemine özgü sorunları gözlemlemek mümkün. Bu açıdan Goodbye Lenin filmiyle de pek çok yönden benzerlikleri var. Özellikle Martin’in hapishaneden çıkışında, yönetmen Yeni Almanya’yı izlenimci ve sakin bir bakış açısıyla ekrana yansıtıyor. Martin’in neredeyse yeni bir ülkeye uyum sağlamasında yaşadığı güçlükler, içine düştüğü derin yalnızlık hali ve geleceğe yönelik hiç kaybetmediği umutları filmde çok güzel anlatılmış. Belki Berlin Duvar’ının yıkılmasıyla ilgili yapılan en güzel film değil, Berlin is in Germany. Fakat bu zor dönemde insanların hayata tutunma çabalarını ve her şeye rağmen geleceğe umutla bakabilmelerini vurgulayan dokunaklı ve insancıl bir hikaye. Yönetmenin kendi hayatından da izler taşıyan, özgün olmasa da derinlikli bir hikayeye sahip Berlin is in Germany, Goodbye Lenin filmini sevenlere özellikle tavsiye olunur.

 

Barış Saydam

bar_saydam@hotmail.com

Önceki makaleBulutları Beklerken
Sonraki makaleOdgrobadogroba
1983, İstanbul doğumlu. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü'nde yaptı. Altyazı dergisinde sinema eleştirileri yazmaya başladı. 2008’de Avrupa Sineması isimli web sitesini kurdu. 2011-2014 yılları arasında Hayal Perdesi dergisinde web sitesi editörlüğü yaptı ve derginin yayın kurulunda görev aldı. TÜRVAK bünyesinde çıkartılan Cine Belge isimli derginin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 2012’den beri Sinematek Derneği’nde Film Analizi dersi veriyor. 2013-2019 yılları arasında Türk Sineması Araştırmaları (TSA) projesinde koordinatör yardımcılığı ve içerik editörü olarak görev yaptı. 2018-2020 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi'nde ders verdi. 2018-2021 yılları arasında Sinema Yazarları Derneği'nin (SİYAD) genel sekreterliğini üstlendi. Ayrıca Giovanni Scognamillo’nun Gözüyle Yeşilçam(2011), Sinemada Tarih Yazımı (2015), Erol Ağakay: Yeşilçam’a Adanmış Bir Hayat (2015), Oyuncu, Yönetmen, Senarist, Yapımcı Yılmaz Güney (2015)- Burçak Evren'le ortak-, Karanlıkta Işığı Yakalamak: Ahmet Uluçay Derlemesi (2016), Aytekin Çakmakçı: Güneşe Lamba Yakan Adam (2019), Osmanlı’da Sinematografın Yolculuğu (1895-1923) [2020], Derviş Zaim Sinemasına Tersten Bakmak (2021) – Tuba Deniz’le ortak-, Orta Doğu Sinemaları (2021) – Mehmet Öztürk’le ortak-, Türkiye’de Sanat Sineması (2022) isimli kitapları da bulunuyor.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here