Ana sayfa 2010'lar 2011 Chicken with Plums

Chicken with Plums

1204
0

Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud ikilisi Persepolis’in izinden gitmeye devam ediyor. İkilinin yeni filmleri Azrail’i Beklerken, sevmeden evlendirildiği karısı tarafından hayatını adadığı kemanı kırılan bir keman virtüözünün ölüme yolculuğunu anlatan, sıradışı, duygusal ve bir o kadar da melankolik bir yapım. Kemanı kırıldıktan sonra ölmek isteyen ve bir hafta boyunca Azrail’i çağıran Nasser’in geriye dönüşlerle anlatılan hayat hikâyesi üzerinden, Satrapi ve Paronnaud tıpkı Persepolis’te yaptıkları gibi İran’daki duruma da arka planda yer veriyorlar; fakat filmin politik arka planı bu sefer Persepolis kadar etkili ve çerçeveleyici bir anlatımla sunulmuyor. 1950’lilerin İran’ı masalsı bir görünüme bürünerek, bilinçli bir şekilde gerçekliğinden sıyrılıyor.

Nasser’in kırılgan ve bir türlü olgunlaşamamış bir erkekle sert ve acımasız bir canavar arasında gidip gelen ruh hâli, filmde Fellinivari bir anlatımla beyazperdeye taşınıyor. Tam da bu nedenle, Azrail’i Beklerken Nasser’in kaybettiği aşkını anlatan bir melodram olmaktan kurtuluyor, aynı zamanda insanın sanatla ilişkisi üzerine de bir kapı aralıyor. Fakat bu noktada filmin zayıf noktası da görünür oluyor: Satrapi ve Paronnaud’un bu süreci sorgulayıcı ve kendilerini de içine katan diyalektik bir süreçten öte, daha çok 50’lilerin filmlerine öykünen ve sanata bir tür “saygı duruşu”nda bulunan bir nostalji öğesi olarak kullanması, filmin değerini düşürüyor. Filmi sınırlayan bu bakış, filmin bir adım öteye geçmesini engellediği kadar, seyircinin de geçmişle melankoli ve nostalji üzerinden ilişki kurmasına yol açıyor. Fellini’nin özgürleştirici anlatımı, filmde saygı duyulacak bir yapı olarak kullanılarak göstermelik kalıyor. Tabii ki eğer bir sinefilseniz, Azrail’i Beklerken’in kurduğu atmosferden etkilenmemeniz mümkün değil; ama filmin durduğu yer açısından kendisini sınırladığını da hatırlatmakta fayda var.

Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com

Önceki makale12. Uluslararası İzmir Film Festivali’nin Ödülleri Açıklandı
Sonraki makaleModern Zamanlar Sinema Dergisi’nin 26. Sayısı Çıktı
1983, İstanbul doğumlu. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü'nde yaptı. Altyazı dergisinde sinema eleştirileri yazmaya başladı. 2008’de Avrupa Sineması isimli web sitesini kurdu. 2011-2014 yılları arasında Hayal Perdesi dergisinde web sitesi editörlüğü yaptı ve derginin yayın kurulunda görev aldı. TÜRVAK bünyesinde çıkartılan Cine Belge isimli derginin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 2012’den beri Sinematek Derneği’nde Film Analizi dersi veriyor. 2013-2019 yılları arasında Türk Sineması Araştırmaları (TSA) projesinde koordinatör yardımcılığı ve içerik editörü olarak görev yaptı. 2018-2020 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi'nde ders verdi. 2018-2021 yılları arasında Sinema Yazarları Derneği'nin (SİYAD) genel sekreterliğini üstlendi. Ayrıca Giovanni Scognamillo’nun Gözüyle Yeşilçam(2011), Sinemada Tarih Yazımı (2015), Erol Ağakay: Yeşilçam’a Adanmış Bir Hayat (2015), Oyuncu, Yönetmen, Senarist, Yapımcı Yılmaz Güney (2015)- Burçak Evren'le ortak-, Karanlıkta Işığı Yakalamak: Ahmet Uluçay Derlemesi (2016), Aytekin Çakmakçı: Güneşe Lamba Yakan Adam (2019), Osmanlı’da Sinematografın Yolculuğu (1895-1923) [2020], Derviş Zaim Sinemasına Tersten Bakmak (2021) – Tuba Deniz’le ortak-, Orta Doğu Sinemaları (2021) – Mehmet Öztürk’le ortak-, Türkiye’de Sanat Sineması (2022) isimli kitapları da bulunuyor.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here