Ana sayfa 2000'ler 2008 Three Wise Men

Three Wise Men

1403
1
Mika'nın Kaurismaki'nin Bar Filozofları

Three Wise Men

Kaurismaki Kardeşler’in büyüğü olan Mika Kaurismaki “Üç Bilge Adam”da ne yazık ki kardeşi Aki’nin yeteneğinden çok uzak bir performans gösteriyor. Noel gecesi bir karaoke barda buluşan orta yaşlı üç adamın (ve daha sonra aralarına katılan bir kadının) hikâyesini anlatan film amiyane tabirle bar filozofu olarak nitelendirilebilecek üç kafadarın ağzından hayata dair beylik sözler sunan bir parodiye benziyor. Aslında üçünün de çok ciddi sorunları var. Filmin ilk yarısında yönetmen kara mizaha başvurarak karakterlerinin sorunlarını izleyicilerle de paylaşıyor. Ama bir süre sonra bu kara mizah yerini beylik sözler eşliğinde didaktik bir üsluba bırakıyor. Karakterler karaoke barda seslendirdikleri parçalarla yaşadıkları durumu bizlere özetlerken bunun üstüne eklenen hayatla ilgili ders niteliği taşıyan ve karakterlerin boylarını aşan, kara mizahı bozan diyaloglar filmin bütün yapısını zedeliyor. Kendini fazla ciddiye almaması gereken film, bunu yapmayıp bir de didaktik bir yola saparak finalde Leo Buscaglia’nın zamanı geçmiş kitaplarından çıkmışa benzer mesajlarla olayları bağlama kolaycılığına kaçıyor. O kadar sorundan sonra herkes yakasına sevgi kelebeklerini takarak bardan ayrılıyor ve bize de bütün bu olup biteni oturup sindirmek kalıyor. Noel gecesi mucizelerine bir yenisini ekleyen Mika Kaurismaki belli ki kardeşinin aksine daha optimist bir ruh hâline sahip. Ama filmin hikâyesi ne yazık ki bunu kaldırmıyor.

Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com

Önceki makaleMadame Bovary
Sonraki makaleFlammen & Citronen
1983, İstanbul doğumlu. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü'nde yaptı. Altyazı dergisinde sinema eleştirileri yazmaya başladı. 2008’de Avrupa Sineması isimli web sitesini kurdu. 2011-2014 yılları arasında Hayal Perdesi dergisinde web sitesi editörlüğü yaptı ve derginin yayın kurulunda görev aldı. TÜRVAK bünyesinde çıkartılan Cine Belge isimli derginin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 2012’den beri Sinematek Derneği’nde Film Analizi dersi veriyor. 2013-2019 yılları arasında Türk Sineması Araştırmaları (TSA) projesinde koordinatör yardımcılığı ve içerik editörü olarak görev yaptı. 2018-2020 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi'nde ders verdi. 2018-2021 yılları arasında Sinema Yazarları Derneği'nin (SİYAD) genel sekreterliğini üstlendi. Ayrıca Giovanni Scognamillo’nun Gözüyle Yeşilçam(2011), Sinemada Tarih Yazımı (2015), Erol Ağakay: Yeşilçam’a Adanmış Bir Hayat (2015), Oyuncu, Yönetmen, Senarist, Yapımcı Yılmaz Güney (2015)- Burçak Evren'le ortak-, Karanlıkta Işığı Yakalamak: Ahmet Uluçay Derlemesi (2016), Aytekin Çakmakçı: Güneşe Lamba Yakan Adam (2019), Osmanlı’da Sinematografın Yolculuğu (1895-1923) [2020], Derviş Zaim Sinemasına Tersten Bakmak (2021) – Tuba Deniz’le ortak-, Orta Doğu Sinemaları (2021) – Mehmet Öztürk’le ortak-, Türkiye’de Sanat Sineması (2022) isimli kitapları da bulunuyor.

1 YORUM

  1. bana kalırsa filmin en önemli noktası kaurismaki kardeşlerin film ögesi olarak fetiş haline getirdikleri müziktir. daha çok şarkıların sözleriyle diyalog arası bir anlatım kullanmaları nitekim bu filmin başarısı da bardaki şarkı seçimleri olsa gerek. Mika Kaurismaki nin en iyi filmi değil belki ama Zombie and the ghost train favorimdir hatta oldukça başarılı bulurum her neyse yine de bu film

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here