Ana sayfa Haber Korkunun Canavarları

Korkunun Canavarları

841
0


Korkunun Canavarları – Fatih Danacı
Kalkedon Yayınları, 2011, 252 s.

Korku sinemasının yarattığı onlarca canavar vardır. İnsanoğluna küçüklük psikozlarını yaşatan, korkularını harekete geçiren, kimilerinin izlemekten keyif aldığı, kimilerinin ise izlemekten kaçındığı canavarlar bir şekilde sinema ekranlarına, oradan da yaşadığımız dünyaya, aslında hayal dünyamıza girmişler ve bir şekilde, az ya da çok, hayatımızın birer parçası haline gelmişlerdir. Peki ne oldu da canavarlar yaratıldı, sinema ekranlarına yansıdı? Film karelerinde dâhil olmasının ardında yatan sebepler nelerdi? İşte Fatih Danacı, tüm bu soruları Korkunun Canavarları adlı ilk kitabında yanıtlamaya çalışıyor.

On bölümden oluşan kitabın içinde Kurt Adamlardan, Vampirlere; Frankenstein’dan, Operanın Hayaletine kadar klasik tüm canavarlar yer alırken, her bir korku ikonunun yaratılış hikâyesi, sonrasında da sinemasal serüveni anlatılıyor. Mumyalaşma ve Mumyaların sinemasının yer aldığı bölüm ise Giovanni Scognamillo’ya ait. 50’li yıllarda Amerika’da yayımlanan “Mummy Madness” makalesinin kitapta kullanılmasına izin veren Scognamillo, arka kapak yazısında ise şunları ifade ediyor:

Canavarlar karnavalı
Canavarsız bir sinema düşünebilir misiniz? Ben düşünemem, bu kitabın yazarı da öyle! Bu yüzden birbirimizi bulduk ve anlaştık, kendisi kitabı yazdı ben de arka kapağı. Şimdi temel bir soru ile başlayalım: “Canavarlar hiç sevilir mi, sevilebilir mi, canavarsever olunabilir mi?

Sinema meraklısı iseniz her tür film izliyorsanız canavarlara muhakkak bir aşinalığınız vardır, ister sevin ister korkun. Şayet korku filmi meraklısı iseniz canavarlar bir çeşit kapı komşunuz oluverir kaçınılmaz bir şekilde, çünkü canavarlar korkunun olmazsa olmazıdır.

Korkunun Canavarları, hem sinemaseverlere hem de gizem meraklılarına hitap ederken, türe ilgi duyanlar için kaynak kitap olma özelliği taşıyan az sayıdaki kitaptan biri.

Önceki makaleDardenne Kardeşler Röportajı
Sonraki makaleSemih Kaplanoğlu’na Amerika’dan Ödül
Sinemaya gönül veren bir grup sinefilin kurduğu Avrupa Sineması internet sitesi, Avrupa sinemasını daha geniş kitlelere tanıtmak ve bu filmlerle ilgili ufak da olsa bir tartışma ortamı yaratmak amacıyla kuruldu. Sitenin kuruluş amaçlarından biri de; tür sinemasını da yadsımadan, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığının vurgusunu yapmak. Metin Erksan’dan bir alıntı yapacak olursak; bilimlerin ve sanatların varoluşlarının sınırları, geçmişin derinlikleri içindedir… Sinema bilim; sinema sanatı ve sinema bilimi kapsamında; sanatsal düşüncenin ve uygulamanın, sinemasal düşüncenin ve uygulamanın, yaratısal düşüncenin ve uygulamanın, görüntüsel düşüncenin ve uygulamanın, çekimsel düşüncenin ve uygulamanın, oluşumunu, gelişimini, dönüşümünü saptar ve oluşturur. Bu nedenle bizler de günümüzde çekilen filmler dışında, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuk yaparak; bu sanatı etkileyen filmleri ve yönetmenleri de tanıtmaya, eleştirmeye ve onların sinemayı nasıl algıladıklarını kavramaya gayret ediyoruz. Bir yandan da sinemanın diğer sanatlarla olan ilişkisini, filmler bağlamında tartışarak; sinemanın diğer sanatlardan ayrı düşünülemeyeceğini savunuyoruz. Bu amaçlarla, birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda çekilmiş ve birbirinden farklı türlerde pek çok film eleştirisine yer vermeye çalışıyoruz. Sinemayı bir kültür olarak gören herkesin katılımına da açığız. Arzu edenler mail adresinden bizlere ulaşabilir, yazılarını paylaşabilir ve filmlerle ilgili görüşlerini iletebilir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here