Ana sayfa Haber Yönetmenlerden İnciler

Yönetmenlerden İnciler

718
0

Sinema tarihi boyunca pek çok klasiğe imza atmış, kanonun önemli bir parçası haline gelmiş baştacı ettiğimiz ve neredeyse taptığımız değerli yönetmenlerin birbirleriyle ilgili yaptıkları yorumlar her zaman ilgi çekici olmuştur. Örneğin bir Bergman acaba Godard ve sineması hakkında ne düşünüyor, Truffaut, Antonioni ile ilgili ne demiş… Bu ve benzeri sorular her zaman bir merak unsurudur. İşin ilginç yanı ise, sinema tarihinin her biri mihenk taşını teşkil eden bu yönetmenlerin birbirleri hakkında pek olumlu düşünceleri olmamasıdır. Neden mi böyle söylüyorum, buyrun aşağıda birbirinden ilginç yönetmen dedikodularına hep beraber bir göz gezdirelim.

Francois Truffaut’dan Michelangelo Antonioni’ye:
“Antonioni hakkında hiçbir güzel bir şey söyleyemeyeceğim tek önemli yönetmen. Beni sıkıyor; çünkü her zaman ciddi ve espri anlayışı hiç yok.”
Ingmar Bergman’dan Michelangelo Antonioni’ye:
“Fellini, Kurosawa ve Bunuel, Tarkovski ile aynı çizgide ilerliyor gibi görünüyor. Ancak Antonioni’nin kendi can sıkıcılığı sebebiyle süresi dolalı çok oldu.”
Ingmar Berman’dan Orson Welles’a:
“Benim gözümde sadece muzip biri; çünkü boş, ölü ve hiçbir ilgi çekici yanı yok. ‘Citizen Kane’ ile eleştirmenlerin sevgilisi oldu ve sıkıcılıkta sınır tanımadı. Her şeyin üzerinde, gösterilen performansın hiçbir değeri yoktu. Buna rağmen, bu filmin gördüğü saygıya hâlâ inanamıyorum.”
Ingmar Bergman’dan Jean-Luc Godard’a:
“Onun filmlerinden hiçbir şey anlamıyorum. Sürekli bir sahte entelektüellik söz konusu. Sinematografik olarak hiçbir ilginç yanı yok ve son derece sıkıcı. Hayatımda böyle sıkıcı adam görmedim. Sanki filmlerini eleştirilmek için yapıyor.”
Orson Welles’tan Jean-Luc Godard’a:
“Yönetmen olarak sinemaya katkısı belli; ancak benden onu bir düşünür olarak ciddiye almamı beklemeyin. Verdiği mesajlar toplu iğne başı kadar etmez.”
Werner Herzog’tan Jean-Luc Godard’a:
“İyi bir kung-fu filmi ile kıyaslandığında Godard’ın filmleri sahte entel parası gibi geliyor.”
Jean-Luc Godard’dan Quentin Tarantino’ya:
“Tarantino, prodüksiyon şirketine benim filmimin adını verdi ama keşke onun yerine para verseydi.”
Jacques Rivette’ten Stanley Kubrick’e:
“Kubrick bir makina, mutant ya da Marslı olmalı. Bu adamın hiçbir insani duygusu yok. 2001’de olduğu gibi bir makina diğer makinaları filme aldığında komik işler ortaya çıkıyor.”
Kevin Smith’ten Paul Thomas Anderson’a:
“Onun Magnolia’sını bir daha asla izlemem; ama ibret olsun diye saklarım. Çünkü bu film bir karakterde ya da çalışmada davul gibi şişmiş megolomanlığın bulunmasının ne kadar kötü bir özellik olduğunu çok güzel ortaya koyuyor.”
Önceki makale7. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali Yaklaşıyor
Sonraki makaleHaneke’nin Yeni Filmi Amour’un Fragmanı Yayınlandı
Sinemaya gönül veren bir grup sinefilin kurduğu Avrupa Sineması internet sitesi, Avrupa sinemasını daha geniş kitlelere tanıtmak ve bu filmlerle ilgili ufak da olsa bir tartışma ortamı yaratmak amacıyla kuruldu. Sitenin kuruluş amaçlarından biri de; tür sinemasını da yadsımadan, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığının vurgusunu yapmak. Metin Erksan’dan bir alıntı yapacak olursak; bilimlerin ve sanatların varoluşlarının sınırları, geçmişin derinlikleri içindedir… Sinema bilim; sinema sanatı ve sinema bilimi kapsamında; sanatsal düşüncenin ve uygulamanın, sinemasal düşüncenin ve uygulamanın, yaratısal düşüncenin ve uygulamanın, görüntüsel düşüncenin ve uygulamanın, çekimsel düşüncenin ve uygulamanın, oluşumunu, gelişimini, dönüşümünü saptar ve oluşturur. Bu nedenle bizler de günümüzde çekilen filmler dışında, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuk yaparak; bu sanatı etkileyen filmleri ve yönetmenleri de tanıtmaya, eleştirmeye ve onların sinemayı nasıl algıladıklarını kavramaya gayret ediyoruz. Bir yandan da sinemanın diğer sanatlarla olan ilişkisini, filmler bağlamında tartışarak; sinemanın diğer sanatlardan ayrı düşünülemeyeceğini savunuyoruz. Bu amaçlarla, birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda çekilmiş ve birbirinden farklı türlerde pek çok film eleştirisine yer vermeye çalışıyoruz. Sinemayı bir kültür olarak gören herkesin katılımına da açığız. Arzu edenler mail adresinden bizlere ulaşabilir, yazılarını paylaşabilir ve filmlerle ilgili görüşlerini iletebilir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here