Ana sayfa 2000'ler 2008 Den du Frygter

Den du Frygter

1237
0

Den du Frygter
Dogma akımının en sıkıcı filmi olarak nitelendirdiğim, serbest bir Kral Lear uyarlaması olan “The King is Alive” filmine imza atan yönetmen Kristian Levring’in son filmi “Korkma Benden” özetle; evli ve bir çocuk babası bir adamın plasebo etkisiyle geçirdiği dönüşüm sürecini anlatıyor. Filmin senaryosunda pay sahibi olan yönetmen ve senarist Anders Thomas Jensen’i de bu noktada anmak gerekiyor. Çünkü psikolojik gerilim (Morke) ve içsel dönüşüm (Adams Aebler) gibi süreçleri daha önceki film ve senaryolarında başarıyla işlediğini biliyoruz. Fakat Korkma Benden filminde karakterin dönüşüm süreci bir türlü gerçekçi bir şekilde aktarılamıyor. Bunda, filmin sırtını fazlasıyla ana karaktere dayaması ve onun çevresindeki yan karakterlerin bir türlü karikatürizelikten çıkamamaları da etkili tabii. Karakterin plasebo etkisinin sonucuyla çevresinden uzaklaşması, sürekli kendi kendini telkin etmesi ve kendine yeni bir gerçeklik yaratması çok havada kalıyor. Bu öznel gerçeklik karakterin yavaş yavaş uzaklaştığı nesnel gerçeklikle bir çatışma içine girse belki film bir nebze olsun izlenilir olacak, fakat bu da gerçekleşmiyor. Plasebo etkisi çatışmadan çok, kişinin kötücül yanını öne çıkartan bir dönüşüm sürecinin tetikleyicisi oluyor. Çevresindeki herkese zarar verip, herkesten ve her şeyden uzaklaşarak özgür kalacağına ve bu şekilde kendi öznel benliğini yeniden bulabileceğine inanan bir karakterin tuhaf dönüşüm sürecini yansıtan “Korkma Benden” uzak ara İstanbul Film Festivali’nin en kötü filmlerinden biri. Bu filmde Anders Thomas Jensen’in de olması ayrıca bir hayal kırıklığı yaratmadı değil. Levring’i zaten “The King is Alive” ve “The Intended” filmlerinden bilen biliyor.

Barış Saydam
bar_saydam@hotmail.com

Önceki makaleWhite Night Wedding
Sonraki makaleSummer Hours
1983, İstanbul doğumlu. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü'nde yaptı. Altyazı dergisinde sinema eleştirileri yazmaya başladı. 2008’de Avrupa Sineması isimli web sitesini kurdu. 2011-2014 yılları arasında Hayal Perdesi dergisinde web sitesi editörlüğü yaptı ve derginin yayın kurulunda görev aldı. TÜRVAK bünyesinde çıkartılan Cine Belge isimli derginin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 2012’den beri Sinematek Derneği’nde Film Analizi dersi veriyor. 2013-2019 yılları arasında Türk Sineması Araştırmaları (TSA) projesinde koordinatör yardımcılığı ve içerik editörü olarak görev yaptı. 2018-2020 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi'nde ders verdi. 2018-2021 yılları arasında Sinema Yazarları Derneği'nin (SİYAD) genel sekreterliğini üstlendi. Ayrıca Giovanni Scognamillo’nun Gözüyle Yeşilçam(2011), Sinemada Tarih Yazımı (2015), Erol Ağakay: Yeşilçam’a Adanmış Bir Hayat (2015), Oyuncu, Yönetmen, Senarist, Yapımcı Yılmaz Güney (2015)- Burçak Evren'le ortak-, Karanlıkta Işığı Yakalamak: Ahmet Uluçay Derlemesi (2016), Aytekin Çakmakçı: Güneşe Lamba Yakan Adam (2019), Osmanlı’da Sinematografın Yolculuğu (1895-1923) [2020], Derviş Zaim Sinemasına Tersten Bakmak (2021) – Tuba Deniz’le ortak-, Orta Doğu Sinemaları (2021) – Mehmet Öztürk’le ortak-, Türkiye’de Sanat Sineması (2022) isimli kitapları da bulunuyor.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here