Ana sayfa 1970'ler 1977 The American Friend

The American Friend

1479
0

The American Friend

Günümüz seyircisi için, Patricia Highsmith romanlarının sinema uyarlamaları arasında en bilinen örnekler, Anthony Minghella’nın The Talented Mr. Ripley ve Liliana Cavani’nin Ripley’s Game filmleri olsa da, aslında her iki filme de esin kaynağı olan Highsmith romanları, Rene Clement ve Wim Wenders gibi iki usta yönetmen tarafından çoktan sinemaya aktarılmıştı. Highsmith’in 1955 yılında “The Talented Mr. Ripley” ile yarattığı ünlü Tom Ripley karakterinin maceralarını anlatan ve “Ripley Underground” (1970), “Ripley’s Game” (1974), “The Boy Who Followed Ripley” (1980) ve “Ripley Under Water” (1991) romanlarıyla devam eden beş kitaplık serinin birinci ve üçüncü halkalarından sinemaya uyarlanan ve hepsi de belli bir düzeyin üzerinde, başarılı yapımlar olan dört film arasında, 1977 yapımı Wenders başyapıtı The American Friend, birçok sinema eleştirmeni ve Highsmith hayranı tarafından bugün hâlâ en başarılı Ripley uyarlaması olarak anılmaya devam ediyor.

Serinin üçüncü kitabı olan “Ripley’s Game”den sinemaya uyarlanan iki filmden, Cavani’nin 2002 yılında çektiği Ripley’s Game, hikaye ve karakterler açısından The American Friend’e kıyasla, esin kaynağı romana çok daha sadık bir uyarlama olmasına rağmen, Wenders’in filmi ise seyirciyi yavaş yavaş avucunun içine alan tedirgin edici ve durağan yapısı ve yarattığı tekinsiz atmosferle Highsmith’in eserinin ruhuna çok daha uygun bir yol izleyerek, fark yaratmayı başarıyor.

The American Friend, serinin ilk halkası olan “The Talented Mr. Ripley”de zengin bir arkadaşını öldürüp, onun kimliğine bürünerek, suç dünyasına ilk adımını atan Tom Ripley’in, cinayetler ve yalanlar üzerine kurulu hayatının bir başka dönemine odaklanıyor. Aslında ölümcül olmayan bir kan hastalığına yakalanan bir çerçeve ustasını, günlerinin sayılı olduğuna inandıran Ripley, onu yüklü bir miktar para için mafyanın tetikçiliğini yapmaya ikna ediyor. Maddi durumu pek parlak olmayan çerçeve ustası Zimmermann, en azından ölümünden sonra karısı ve çocuğunun rahat bir hayat sürebilmeleri için bu korkunç planın bir parçası olmayı kabul ederken, Ripley ile aralarındaki dostluk ise zamanla her ikisi için de tehlikeli bir hal almaya başlıyor…

Daha önce Alain Delon tarafından canlandırılan (Plein Soleil), daha sonra ise Matt Damon ve John Malkovich tarafından canlandırılacak olan Tom Ripley karakterini oynamak bu filmde de yine büyük bir oyuncuya, Dennis Hopper’a düşüyor. Yol filmlerinin ustası Wenders’in, tüm zamanların en iyi yol filmi olarak kabul ettiği Easy Rider’ın yönetmeni Dennis Hopper’ın yanısıra, Nicholas Ray ve Samuel Fuller gibi hayranı olduğu iki büyük ustanın daha varlıklarıyla onurlandırdıkları filmde, Zimmermann çifti ise Wings of Desire’ın melek Damiel’ı Bruno Ganz ve yönetmenin o yıllardaki eşi ve ilk dönem filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu Lisa Kreuzer tarafından canlandırılıyor.

Wim Wenders’in geniş kitlelere ulaşarak, kendisine bir sonraki filmi (Hammett) için Hollywood kapılarının açılmasını sağlayan The American Friend, anlatım yapısıyla ve çekim teknikleriyle Yeni Alman Sineması akımının öncü filmleri arasında kabul ediliyor. Usta yönetmenin ilk renkli çalışması olan ve sonraki filmlerine aşina olanların da tahmin edebileceği gibi, çarpıcı bir renk kullanımı ve kusursuz görüntü yönetimiyle seyircisine görsel açıdan dört dörtlük bir deneyim sunan The American Friend, tüm bu özellikleriyle yönetmenin en önemli eserleri arasında kendisine haklı bir yer edinirken, gerilim dolu öyküsüyle, birbirinden melankolik filmlerden mürekkep Wenders filmografisinin de hiç kuşkusuz en karanlık durağına işaret ediyor.

Latif Güven
bob.leflambeur@mynet.com

Önceki makaleBaşka Semtin Çocukları
Sonraki makaleVittorio de Sica
1982 Ankara doğumlu. Sinir stres kaynağı bir mesleği olduğundan toplumsal gerçekçi filmlerle pek arası yok. Sinemayı daha çok düşler alemine yapılan büyülü kaçamaklar olarak görüyor. Bu nedenle en sevdiği yönetmen Federico Fellini olup, kendisini bulutların üzerine doğru büyülü yolculuklara çıkaran tüm filmleri tür ve yapım yılı ayırt etmeksizin bağrına basıyor.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here