Ana sayfa Haber Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde İki Yeni Bölüm

Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde İki Yeni Bölüm

698
0


10. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 9–19 Mart’ta İstanbul’da olacak, ardından Van Kadın Derneği (VAKAD) ortaklığıyla prefabrikler, çadır kentlerde de olsa Van’da, Yüksekova Kadın Derneği ortaklığıyla Hakkari’de, Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği (ELDER) ortaklığıyla Çanakkale’de sürecek.

Festivalde bu yıl iki özel bölüm var: Tunus’tan kadın yönetmenlerin ağırlanacağı Tunus Toplu Gösterimi “Tunus’un Yaseminleri” ve “Cins-iyet-ler” bölümü.

Tunus Toplu Gösterimi’nde yer alacak filmlerden Dünyanın Yarısı, dul babaları ile sorunlu bir ilişkileri olan çift yumurta ikizleri Selim ve Selime’nin hikâyesini anlatırken, Nejia Ben Mabrouk’un 1988 yılında çektiği Sama, ülkesini ve kültürünü çok sevmesine rağmen baskılardan bunalan Sabra’nın bugünkü ve 10 yaşındaki yaşamından kesitlerle Tunus’un erkek egemen kültürünü açığa çıkarıyor. Nadia El Fani’nin 2011 yapımı Laiklik İnşallah, Arap Baharı yaşanırken ülke laik bir anayasadan yana seçimini yaparsa ne olur sorusuna cevap arayan bir belgesel. Moufida Tlatli’nın 2000 yapımı filmi Erkeklerin Mevsimi ise, iki kızdan sonra beklenen oğlan çocuğu Aziz’in doğumuyla Ayşe ve Said’in daha da zorlaşan hayatlarını konu alıyor.

Cins-iyet-ler Bölümünde ise, Adele Tulli’nin 2011 yapımı, gelenek ve dönüşüm arasındaki bugünkü Hindistan’da LGBTQ kimliklerle yaşama gerçeğinin ve onların özgürlük yolundaki mücadelesinin hikayesi anlatan filmi 365 Gün Yasal, belgesel sinemacı Phoebe Hart’ın, kendi cinsel kimliğini sarmalayan aile sırları ve geçmişte yaşanan utançla barışmak ve geleceğe sarılmak için kendini keşfettiği bir yolculuğa çıkışını belgeleyen 2010 yapımı belgeseli Orkideler, Chen Shumowitz’in 2011 yapımı Yoni ve Shira, evin önünde öpüşürken, pencereden dışarı bakan Yoni’nin annesinin kendilerini görmesiyle, ailesi ve büyük aşkı arasındaki duvarla karşı karşıya kalan Yoni’nin hayatına tanıklık ettiğimiz filmi Pencereden Kaç, Sachi Homano’nun 2011 yapımı filmi, bir dergide editörlük yapan Yoshiko ve popüle bir yazan olan Yuriko’nun aralarındaki tutkulu, derin ilişkiyi anlatan Yoshiko ve Yuriko yer alıyor.

Önceki makaleThe Artist BAFTA Ödülleri’ne Damgasını Vurdu
Sonraki makalePress Filmi Tütün Deposu’nda Gösteriliyor
Sinemaya gönül veren bir grup sinefilin kurduğu Avrupa Sineması internet sitesi, Avrupa sinemasını daha geniş kitlelere tanıtmak ve bu filmlerle ilgili ufak da olsa bir tartışma ortamı yaratmak amacıyla kuruldu. Sitenin kuruluş amaçlarından biri de; tür sinemasını da yadsımadan, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığının vurgusunu yapmak. Metin Erksan’dan bir alıntı yapacak olursak; bilimlerin ve sanatların varoluşlarının sınırları, geçmişin derinlikleri içindedir… Sinema bilim; sinema sanatı ve sinema bilimi kapsamında; sanatsal düşüncenin ve uygulamanın, sinemasal düşüncenin ve uygulamanın, yaratısal düşüncenin ve uygulamanın, görüntüsel düşüncenin ve uygulamanın, çekimsel düşüncenin ve uygulamanın, oluşumunu, gelişimini, dönüşümünü saptar ve oluşturur. Bu nedenle bizler de günümüzde çekilen filmler dışında, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuk yaparak; bu sanatı etkileyen filmleri ve yönetmenleri de tanıtmaya, eleştirmeye ve onların sinemayı nasıl algıladıklarını kavramaya gayret ediyoruz. Bir yandan da sinemanın diğer sanatlarla olan ilişkisini, filmler bağlamında tartışarak; sinemanın diğer sanatlardan ayrı düşünülemeyeceğini savunuyoruz. Bu amaçlarla, birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda çekilmiş ve birbirinden farklı türlerde pek çok film eleştirisine yer vermeye çalışıyoruz. Sinemayı bir kültür olarak gören herkesin katılımına da açığız. Arzu edenler mail adresinden bizlere ulaşabilir, yazılarını paylaşabilir ve filmlerle ilgili görüşlerini iletebilir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here