Ana sayfa Haber 1001 Belgesel Film Festivali Başlıyor

1001 Belgesel Film Festivali Başlıyor

570
0

Belgesel Sinemacılar Birliği ’ nin Kültür Bakanlığı desteğiyle organize ettiği 14. İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali 29 Eylül’de başlıyor. 3 Ekim’de sona erecek festivalde 23’ü yerli, 47’si yabancı olmak üzere 70 film izleyicilerle buluşacak.

Avrupa Belgeselciler Ağı Başkanı C. Cay Wesnigk ve Alman Belgeselciler Birliği Başkanı Tomas Frickel gibi dünya belgesel sinemasından 20 önemli ismin davetli olduğu festivalde, Amerika, Almanya, İran, Yunanistan, Tayvan, Şili gibi ülkelerde çekilen filmler, Levent Kültür Merkezi, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak izlenebilecek.

Festivalde gösterilmesi için gönderilen 530 film, 12 kişilik festival komitesi tarafından izlenerek ön elemeden geçirildi. Ön elemeyi geçen filmler, daha sonar İznik’te organize edilen izleme kampında, Belgesel Sinema alanında çalışan profesyoneller, akademisyenler, yönetmenler ve sinema emekçilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik bir grup tarafından değerlendirildi.

1001 Belgesel Film Festivali’ne seçilen filmler siyah, kırmızı, turuncu, sarı, mavi, mor ve yeşil olmak üzere 7 farklı bölümde gösterilecek. Belgesel Sinema alanında çalışan profesyoneller, akademisyenler ve katılımcılar arasında bir etkileşim ortamı yaratması amaçlanan festivalde bu yıl ilk kez, çocuklara özel bir bölüm de olacak. “Çocuklar İçin Belgeseller” bölümünde, tüm dünyadan yönetmenlerin, 07-15 yaş grubuna yönelik hazırladıkları ve gerçek öyküleri konu alan filmleri gösterilecek.

Önceki makaleAltın Portakal’da “Geç Gelen Ödüller” Sahiplerini Buldu
Sonraki makaleBisiklet’in Festival Serüveni Devam Ediyor
Sinemaya gönül veren bir grup sinefilin kurduğu Avrupa Sineması internet sitesi, Avrupa sinemasını daha geniş kitlelere tanıtmak ve bu filmlerle ilgili ufak da olsa bir tartışma ortamı yaratmak amacıyla kuruldu. Sitenin kuruluş amaçlarından biri de; tür sinemasını da yadsımadan, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığının vurgusunu yapmak. Metin Erksan’dan bir alıntı yapacak olursak; bilimlerin ve sanatların varoluşlarının sınırları, geçmişin derinlikleri içindedir… Sinema bilim; sinema sanatı ve sinema bilimi kapsamında; sanatsal düşüncenin ve uygulamanın, sinemasal düşüncenin ve uygulamanın, yaratısal düşüncenin ve uygulamanın, görüntüsel düşüncenin ve uygulamanın, çekimsel düşüncenin ve uygulamanın, oluşumunu, gelişimini, dönüşümünü saptar ve oluşturur. Bu nedenle bizler de günümüzde çekilen filmler dışında, geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuk yaparak; bu sanatı etkileyen filmleri ve yönetmenleri de tanıtmaya, eleştirmeye ve onların sinemayı nasıl algıladıklarını kavramaya gayret ediyoruz. Bir yandan da sinemanın diğer sanatlarla olan ilişkisini, filmler bağlamında tartışarak; sinemanın diğer sanatlardan ayrı düşünülemeyeceğini savunuyoruz. Bu amaçlarla, birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda çekilmiş ve birbirinden farklı türlerde pek çok film eleştirisine yer vermeye çalışıyoruz. Sinemayı bir kültür olarak gören herkesin katılımına da açığız. Arzu edenler mail adresinden bizlere ulaşabilir, yazılarını paylaşabilir ve filmlerle ilgili görüşlerini iletebilir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here